Artık sadece kadınlar değil erkekler de ciltlerinin genç ve sağlıklı görünmesi için önlemler alıyor. 30 yaş itibariyle yüzümüze yerleşmeye başlayan yaşlanma belirtileri tıpkı kadınlar için olduğu gibi erkekler için de önemli bir problem.
Yaşlanma karşıtı anti aging uygulamalara karşı ilgi her geçen gün artmaya devam ediyor. Özellikle minimal invaziv dermatolojik uygulamalar, erkeklerin cilt sağlığını koruması, kırışıklıklarını azaltması ve daha genç ve sağlıklı bir görünüm elde etmesini sağlıyor.
Bu uygulamaların güvenilir ve pratik olması birçok erkeğin yaşlanma karşıtı uygulamalara yönelmesini sağlıyor.
Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Hekim Dr. Fatma Menteş, erkekler arasında popüler olan yaşlanma karşıtı minimal invaziv dermatolojik uygulamaları ve etkilerini sizler için anlattı.
Anti Aging kavramı yaşlanma belirtilerinin önlenmesi veya hafifletilmesi için uygulanan işlemler bütünüdür. Erkek bireylerde zaman içerisinde göz altı torbaları, cilt sarkmaları, alın çizgileri ve cildin elastikiyet kaybı gibi belirtiler ortaya çıkarak yüz estetiğine zarar veriyor.
Bu izler kişiyi olduğundan çok daha yorgun ve yaşlı gösteriyor. Bunun yanı sıra güneşin zararlı ışınlarına maruz kalma, yaşam stresi ve cilt bakımına gereken özenin gösterilmemesi de yaşlanma sürecinin hızlanmasına sebep olabiliyor.
Genç, sağlıklı, bakımlı ve ışıltılı görünmek günümüzde erkekler için de büyük bir önem arz ediyor. Hem iş hem de sosyal hayatta daha enerjik ve bakımlı görünmek isteyen erkek bireyler doğal görünümlerine zarar vermeyecek bu dermatolojik işlemlere başvuruyor.
Minimal invaziv yani herhangi cerrahi bir girişim barındırmayan yaşlanma karşıtı uygulamalar her geçen gün daha çok ilgi görüyor.
Erkeklerin en sık tercih ettiği yaşlanma karşıtı ve cerrahi olmayan dermatolojik işlemler şu şekildedir:
Botoks enjeksiyonu ince uçlu iğnelerle gerçekleştirilir. Erkeklerde özellikle kaş arası ve göz çevresinde oluşan yaşlanma belirtilerine karşı etkili bir yöntemdir.
Mimik kullanımından kaynaklanan çizgilerin yumuşamasını sağlar. Kişiye daha genç, dinç ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.
15-20 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanabilen botoks enjeksiyonu 4 – 6 ay süresince etkisini sürdürür. Özellikle yüzün doğal görünümünü bozmadan daha genç bir yüze kavuşmamızı sağlar. Fatma Menteş ile Botoks uygulamaları hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Hyalüronik asit bazlı dolgu uygulamaları özellikle göz altında oluşan çöküklüklerin giderilmesini sağlar. Burun kenarlarına ve çene hattına uygulandığında estetik ve çekici bir görünüm kazandırır.
Etkisi altı ila on iki aya kadar devam edebilen dolgu uygulamalarında cilt kaybettiği hacmi herhangi bir cerrahi girişim olmaksızın yeniden kazanır.
Dolgu içeriğinde kullanılan hyalüronik asit bazlı dolgu malzemesi, insan vücuduyla uyumlu olduğu için herhangi bir ciddi komplikasyona yol açmaz. Dr. Fatma Menteş ile dolgu uygulamaları hakkında detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.
PRP uygulaması kişinin kendi kanından elde edilen zenginleştirilmiş bir plasmanın ihtiyaç duyulan bölgeye enjekte edilmesi esasına dayanır. Cilt üzerinde yenileyici bir etki yaratan PRP tedavisi aynı zamanda cildin kolajen üretimini de arttırır.
Uygulamanın süresi yaklaşık 35 ila 40 dakika kadardır. Alerjik reaksiyon yaratmaz. Dr. Fatma Menteş ile PRP tedavisi hakkında detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.
Kişinin cildinin ihtiyaç duyduğu amino asit, antioksidan, mineral ve vitaminlerden oluşan bir karışımın enjekte edilmesine dayanan bu tedavi cildi canlandırır.
Kişinin cildindeki sarkmaları azaltır ve cilt lekelerinin giderilmesine yardımcı olur. Ortalama 4 ila 6 seans uygulanan mezoterapi uygulaması hakkında detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.
Yaşlanma karşıtı lazer tedavileri cildin tonunu eşitlemek, cilt lekelerini hafifletmek ve cildin doğal kolajen üretimini arttırmak için kullanılır.
Günümüzde fraksiyonel lazer ve Q-Switched lazer teknolojileri çok daha pürüzsüz ve aydınlık bir cilde kavuşmanızı sağlar. Dr. Fatma Menteş ile Lazer Uygulamaları hakkında detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.
Erkek bireylerin yüzünde yaşlanma belirtilerinin oluşması genellikle 30’lu yaşların ortasında gerçekleşir.
Bu dönemde cilt zamanla elastikiyetini yitirmeye başlar. Yüzdeki ince çizgiler derinleşme eğilimi gösterir.
Dermatolog hekimler koruyucu uygulamaların 30 yaş itibariyle uygulanmasını tavsiye ederler.
Kırışıklıklar derinleşip yüzde yerleşmeden önce yapılan yaşlanma karşıtı tedaviler yaşlanma izlerinin çok daha geç ortaya çıkmasını sağlar. Tedaviden elde edilen sonuçların çok daha doğal görünmesini mümkün kılar.
Erkek bireylerin yaşlanma karşıtı tedavilere karşı en büyük endişesi işlemin ardından yüz ifadelerinin donuklaşması ve doğallığını yitirmesidir.
Fakat uzman doktorlar tarafından uygulanan bu tedavilerde böyle bir risk söz konusu değildir. Genç, sağlıklı ve ışıltılı bir cilde sahip olmak için siz de güvenle anti aging tedavilerine başvurabilirsiniz.
Anti aging uygulamaları ile erkekler de yaşlanma izlerine bir dur diyebilir. Cildinize yatırım yapmak, uzun yıllar genç, sağlıklı ve özgüvenli bir görünüme sahip olmak için cerrahi operasyonlara ihtiyacınız yok.
Siz de bu pratik ve etkili yöntemlerle gençliğinizi zamana karşı koruyabilirsiniz.