Hasarlı Bir Cilt Bariyeri Nasıl Onarılır?

Cilt bariyerimizin güçlü ve sağlam olması, sağlıklı bir cilt için temel unsurlardan biridir. Cildin en dış katmanını meydana getiren ve cildin dış etkenlere karşı korunmasını sağlayan cilt bariyeri, gün içerisinde karşılaştığımız çok sayıda çevresel faktörden dolayı hasar görebilmektedir. Cilt bariyerinin güçlü ve sağlıklı olması cildimizin nem dengesini koruyabilmemiz, daha canlı ve genç görünmemiz için elzemdir. Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Hekim, Dr. Fatma Menteş, hasar gören cilt bariyerinizi nasıl onarabileceğiniz konusunda bilgi verdi.

Cilt Bariyeri Nedir?

Cilt hücreleri, tıpkı üst üste dizilen birer tuğla gibi seramidler, kolesterol ve yağ asitlerinden meydana gelen lipitlerden oluşur. Tüm bu yapılar mum benzeri bir harçla birbirine bağlı şekildedir. Cilt bariyeri hem içsel hem de dışsal faktörler tarafından zarar görebilir. Örneğin egzama, iktiyozis ve benzeri genetik geçişli bariyer hastalıkları, cilt bariyerine zarar veren içsel etkenlere örnek olarak verilebilir. Bunların yanı sıra yüksek stres ve bazı hastalıklar da cilt bariyeri üzerinde hasar yaratabilir. Dış etkenler arasında da soğuk veya aşırı sıcak hava, güneş ışınlarına maruz kalmak, rüzgar sıralanabilir. Ayrıca AHA’lar ve retinoidler gibi tahrişe yol açan aktif bileşenler de cilt bariyerinin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Cildin koruyucu bariyerine zarar veren diğer temel unsurlar da hava kirliliği, sigara dumanı, alerjenler ve kötü uyku düzenidir. Aynı anda çok sayıda kozmetik ürün veya aktif madde kullanmak da cildin bunalmasına ve koruyucu bariyerin zayıflamasına neden olur.

Cilt Bariyerinin Hasar Gördüğünü Nasıl Anlarız?

Eğer cildiniz nem tutmakta zorlanıyor, kuru ve gergin görünüyorsa bu durum cilt bariyerinizin zayıflamaya başladığını işaret ediyor olabilir. Bununla birlikte pullanmış, soluk bir cilt görünümü, kullanılan kozmetik ürünler sonrası hissedilen batma veya yanma gibi şikayetler, sivilce oluşması, gül hastalığı veya egzama gibi sağlık sorunları da cilt bariyerinin zarar görmesinin sonucunda gelişebilen durumlardır.

Eğer cildinizin renginde kızarıklık ya da koyulaşma söz konusu ise veya kaşıntı ile pürüzlü doku gözlemliyorsanız bunlar da hasar almış bir cilt bariyerinin sonucunda ortaya çıkan yaygın semptomlar arasındadır. Hassas cilt tipine sahip kişiler, cilt bariyerinin zayıflamasına karşı daha büyük risk altındadır. Bu yüzden hassas ciltli kişilerin ciltlerini güçlü tutabilmesi için ekstra dikkat ve özen göstermeleri gerekiyor.

Cilt Bariyerini Olumsuz Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Cilt bariyerimizin zayıflamasına neden olan çok sayıda gündelik alışkanlık bulunuyor. Örneğin aşırı peeling uygulaması, fazla sayıda cilt ürünü kullanmak, aşırı sıcak su ile yıkanmak ve güneş ışınlarına korunmasız şekilde maruz kalmak zaman içerisinde cilt bariyerine hasar veren zararlı alışkanlıklar arasında yer alıyor.

Bunun yanı sıra yetersiz ve kalitesiz uyku, günlük yaşam stresi, hormonal değişimler ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları da cilt bariyerine zarar veren faktörler arasında. Cildin nem dengesini koruyamamak da cilt bariyerinin dayanıklılığına zarar veren en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.

Hasarlı Cilt Bariyeri Nasıl Onarılır?

Hasar görmüş bir cilt bariyerini onarmak için atılması gereken ilk adım, cildin koruyucu bariyerini zedeleyen etkenleri tespit ederek hayatınızdan çıkarmaktır. Cilt bakım rutininizi sadeleştirmekle işe başlayabilirsiniz. Yumuşak bir cilt temizleyici, cilt tipinize uygun bir nemlendirici ve güneş koruyucu kullanmak çoğu zaman yeterli olabilmektedir. Retinoid ve asit kullanımını bir süreliğine bırakmanızda yarar vardır. Bu adımları attıktan sonra sabırlı olmanız gerekir zira hasar alan bir cilt bariyerinin kendisini toparlayabilmesi için birkaç haftaya ihtiyacınız olabilir. Hatta ilk zamanlar cildiniz öncesine kıyasla daha kötü bile görünebilir.

Seramid bakımından zengin nemlendiriciler ve hyalüronik asit takviyeleri bu süreçte fayda sağlar. Cildinizin gereksinimlerine uygun serumlar da cildinizi besleyerek cilt bariyerinin onarılmasına katkı sağlayabilir. Cilt kuruluğunu gidermek cilt bariyerinizi onarmanıza yardımcı olur.

Bu süreçte peeling uygulamalarından ve sert mendiller kullanmaktan sakınmak gerekir. Cildinizi yıkarken olabildiğince ılık su kullanmanız gerekir. İyileşme sürecinin yavaş olduğunu, tam bir iyileşme için haftalara hatta aylara ihtiyacınız olduğunu unutmamanız gerekir.

Aktif içeriklerin kullanımını sonlandırdıktan sonra cildiniz toparlandıkça bu içerikleri tek tek cilt bakımınıza ekleyebilirsiniz. İlk olarak retinoidlerle başlayabilirsiniz. Ardından C vitamini ya da hafif asitler eklenebilir. Fakat kronikleşmiş cilt bariyeri sorunlarına karşı daha nazik seçenekler değerlendirilmelidir. Sürülmesi kolay sıvı güneş koruyucular tercih ederek cilt bariyerinizin onarım sürecine katkı sağlayabilirsiniz.

Cilt Bariyerinin Daha Fazla Hasar Almasını Önlemek İçin Neler Yapılmalı?

Sağlıklı bir cilt bariyerine sahip olabilmek için cilt bakımınızda ölçülü ve dengeli olmanız gerekir. Cildinizi tetikleyici unsurlardan olabildiğince uzak tutmanızda yarar vardır. Kullandığınız cilt bakım ürünlerini sık sık değiştirmekten kaçınmalı ve bakım rutininize bütünsel olarak yaklaşmalısınız. Rutininize yeni bir aktif madde eklemeden önce cildinizi dinlendirmeye özen göstermeyi unutmayın.

Sabah saatlerinde antioksidan açısından zengin nemlendiriciler veya serumlar kullanmanızda yarar vardır. Bununla birlikte geniş spektrumlu güneş koruyucular kullanarak cildinizi UV ışınlarına karşı koruyabilirsiniz. Uyku düzeninizi sağlamalı ve bu sayede cildinizin kendini onarmasına fırsat tanımalısınız.

Bunun yanı sıra beslenmenize dikkat etmek de bariyerinizin hasar almasını önlemek için atabileceğiniz önemli bir adımdır. Bu hamle hem cilt bariyeriniz hem de genel sağlık durumunuz için önemlidir.