Lezyon, ciltte ya da vücut organlarında, hastalık veya travma sonucu oluşan anormal doku değişiklikleridir. Cilt yüzeyinde farklı görünümlerle ortaya çıkabilir: şişlik, kabuklanma, renk değişimi veya yara gibi olabilir. Lezyonlar genellikle tek başına bir hastalık değil, başka bir hastalığın altta yatan belirtisidir.
Lezyon, vücut dokularında normalden sapmış bir yapı ya da görünümle kendini gösteren, travma, enfeksiyon, iltihap veya hastalık sonucu oluşan anormal doku değişikliğidir. En sık karşılaşılan lezyonlar genellikle deri üzerinde görülse de, vücudun hemen her organında lezyon oluşabilir. Deride meydana gelen lezyonlar; renk değişikliği, kabarıklık, yara, döküntü ya da kabuklanma gibi şekillerde ortaya çıkabilir.
Lezyonlar, görünüm ve nedenlerine göre farklı şekillerde sınıflandırılır. Bazıları doğuştan gelebilirken, bazıları yaşam boyunca çevresel faktörler veya hastalıklar sonucunda oluşur. Cilt lezyonları, genellikle kolay fark edilen belirtiler verdikleri için erken tanı açısından önemli ipuçları sunar.
Tıbbi olarak lezyonlar, iki ana başlıkta değerlendirilir:
Her lezyon zararlı değildir. Bazıları geçici ve zararsız olabilirken, bazıları ciddi sağlık sorunlarının (örneğin cilt kanseri) belirtisi olabilir. Bu nedenle uzun süredir geçmeyen, hızla büyüyen ya da şekil değiştiren lezyonların dermatolojik muayenesi önemlidir.
Birincil lezyonlar, doğrudan deride oluşan, çoğu zaman hastalığın ilk belirtisi olan yapısal değişikliklerdir. Genellikle çıplak gözle fark edilebilir ve dokunulduğunda hissedilir. Bazıları doğuştan gelirken, bazıları sonradan gelişir.
İkincil lezyonlar, birincil lezyonların iyileşme süreci ya da dış etkenler nedeniyle şekil değiştirmesiyle ortaya çıkar. Kaşımak, tahriş etmek, enfekte olması gibi nedenlerle gelişebilir.
Lezyonlar, tipine göre farklı belirtiler gösterebilir:
Şiddetli ağrı, büyüme veya kanama gibi durumlarda uzman görüşü alınmalıdır.
Lezyonların birçok nedeni olabilir. En yaygın nedenler şunlardır:
Zararsız, genellikle tedavi gerektirmeyen türlerdir.
Örnekler:
Cilt kanseri riski taşıyabilir. Mevcut lezyonun büyümesi, şekil veya renk değiştirmesi bu duruma işaret edebilir.
Ciltte oluşan lezyonlar, yalnızca yüzeysel bir sorun olmayabilir. Pek çok hastalık, ilk belirtilerini ciltteki değişikliklerle gösterebilir. Bu nedenle lezyonların tipi, rengi, yerleşimi ve eşlik eden semptomlar, altta yatan hastalığın belirlenmesinde önemli ipuçları sunar.
Sedef hastalığı, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi sonucu ortaya çıkan kronik inflamatuvar bir cilt hastalığıdır. Deride kırmızı zemin üzerinde beyaz, kalın kabuklanmalarla kaplı kabarık lezyonlar (papüller ve plaklar) görülür. En çok diz, dirsek ve saçlı deride rastlanır. Genellikle kaşıntılıdır.
Alerjik reaksiyonlar ya da stres kaynaklı gelişebilen ürtikerde, ciltte aniden ortaya çıkan, kabarmış, pembe-beyaz renkli, kaşıntılı lezyonlar (papüller) oluşur.
Kıl köklerinin enfekte olmasıyla gelişir. Lezyonlar, kıl kökü etrafında oluşan, irinli küçük kabarcıklardır.
Eritema nodozum, genellikle enfeksiyonlar, ilaçlar veya otoimmün hastalıklar sonucu ortaya çıkan, bacakların ön kısmında yerleşen, kırmızı-mor renkli, ağrılı, derin şişlikler (nodüller) ile karakterizedir. Cilt yüzeyinden kabarık olmayan ancak elle hissedilebilen yapılar olabilir.
Herpes virüsünün neden olduğu enfeksiyonlarda, sıvı dolu küçük kabarcıklar (veziküller) tipiktir.
Lezyonun çeşidi, ne kadar yayıldığı ve buna sebep olan temel faktörler tedavi yaklaşımını belirler.
Bazı lezyonlar zamanla büyüyebilir, yayılabilir veya kansere dönüşebilir. Özellikle şekli, rengi, boyutu değişen lezyonlar için dermatolog muayenesi şarttır.
Evet, özellikle ağız içi, dudak çevresi veya güneşe maruz kalan alanlardaki bazı lezyonlar kansere dönüşebilir.
Kremle iyileşmeyen cilt lezyonları için lazer, cerrahi kazıma gibi farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. Lazer, yoğun ışıkla lezyonu yok ederken, cerrahi kazıma mekanik olarak çıkarmayı sağlar. Hangi yöntemin uygun olduğu lezyonun özelliklerine göre doktor tarafından belirlenir.
Büyüyebilir. Bu durum sağlık riski oluşturuyorsa, derhal bir uzmana başvurmak gerekir.
Evet, bazı cilt lezyonları kaşıntıya neden olabilir. Özellikle alerjik reaksiyonlar, egzama veya sedef gibi cilt hastalıklarına bağlı lezyonlar kaşıntılı olabilir.
Lezyonun bulaşıcı olup olmadığı, nedenine bağlıdır.
Hızla büyüyen, kanayan, renk değiştiren veya sınırları düzensizleşen lezyonlar tehlikeli olabilir. Bu tür değişiklikler cilt kanseri belirtisi olabileceğinden hemen dermatoloğa başvurulmalıdır.
Bazı lezyonlar tamamen ağrısız olabilirken, iltihaplı, enfekte olmuş ya da baskı altında kalan lezyonlar ağrıya yol açabilir. Özellikle derin dokularda yer alan lezyonlarda bu durum daha sık görülür.
Bazı lezyonlar tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden iyileşebilir. Ancak uzun süren, büyüyen veya yayılma eğiliminde olan lezyonların mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.