Gençlik yıllarımızdan başlayarak en önemli estetik problemlerimizden biri olan sivilceler pek çok insan için korkulu bir rüya gibi. Ancak hem sivilcelerden hem de ciltte bıraktığı izlerden kurtulmanın yolu var. Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Hekim Dr. Fatma Menteş, sivilceler ve sivilce izleriyle mücadele etmenin yollarını sizler için anlattı.
Ergenlik dönemindeki gençlerin büyük çoğunluğunda (%85) gözlemlenen sivilce sorunu ileri yaşlarda da karşımıza çıkmaya devam ediyor. Günümüzde otuzlu, kırklı ve hatta daha ileri yaşlarda çok sayıda insan sivilcelerden şikayet edebiliyor. İlk olarak sivilcenin bir deri hastalığı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Tipik bir sivilce, kırmızı renkli, iltihaplı veya iltihapsız, küçük kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar. Kimi zaman siyah noktalar veya kapalı komedon diye adlandırdığımız beyaz küçük kabartılar şeklinde kendisini gösterebilir. Bazı vakalarda ise daha büyük, kist benzeri bir yapıda karşımıza çıkar. Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için Dr. Fatma Menteş İle Akne ve Sivilce tedavisi hakkındaki içeriğimize göz atabilirsiniz.
Eğer cildiniz sivilce ve akne oluşumuna yatkın bir yapıdaysa mutlaka günde iki defa cildinizi temizlemeniz gerekir. Yağlı cilt tipindeki kişiler, cilt bakımı yaparken salisilik asit içerikli yağsız kremler tercih edebilirler. Ancak cilt temizliği yaparken kullanacağınız sünger veya fırçaların cildinizi aşındırmamasına özen göstermeniz gerekir.
Tonik kullanmak cilt gözeneklerinizde biriken kir ve fazla yağdan kurtulmanıza yardımcı olurken aynı zamanda cildinizin PH dengesini korumanızı sağlar. Fakat yağlı cilt tipine sahip değilseniz, gereksiz bir cilt kuruluğu yaşamamak için bu tür tonikler kullanmaktan sakınmalısınız. Kullandığınız toniğin sağlıklı bir içeriğe sahip olduğundan, cilt tipinize uygun olduğundan ve herhangi bir alerjik reaksiyona yol açmayacağından da emin olmanız gerekir.
Sağlıklı bir cilde sahip olmak için en önemli adımlardan biri kendimizi güneşin zararlı ışınlarından korumaktır. Pek çok cilt hasarının altında yatan neden güneşin UVA ve UVB ışınlarına korumasız şekilde maruz kalmaktır. Güneş ışınları zaman içerisinde cildimizin yıpranmasına ve yaşlanmasına neden olur. Bu yüzden yaz kış ayırt etmeksizin güneş koruyucu kullanmalı ve özellikle yaz aylarında bizi güneşten koruyacak kıyafetler tercih etmeliyiz.
Nem dengesi, cilt sağlığı için en önemli adımlardan biridir. Eğer cildinizin nemliliğini koruyamazsanız, hızla kurumaya başlar ve enfeksiyon tehlikesine karşı savunmasız hale gelir.
Sivilceler testosteron hormonlarının etkisiyle gözeneklerin sebum adı verilen doğal yağlarla ve ölü cilt hücreleriyle tıkanmasının sonucunda meydana gelir. Zamanla bu noktalara bakteriler eklenir ve iltihaplanmaya neden olur. Sonuç olarak da sivilce adını verdiğimiz cilt sorunu ile karşılaşırız. Hormonlar yağ üretiminin artmasına neden olduğunda ilk olarak siyah ve beyaz noktalar karşımıza çıkar. Sonrasında bakterilerin üreyebilmeleri için uygun bir zemin sağlanmış olur. Zaman içerisinde tıkanıp şişen gözeneğin (kıl ünitesinin) parçalanması ile birlikte bazen iltihaplı bazen de iltihapsız kabarcıklar ve kistler meydana gelir. Fakat unutmamak gerekir ki sivilce, mikrobik bir rahatsızlık değildir. Bulaşma riski yoktur. Sivilceler ergenlik döneminde, kadınlarda adet döneminde yoğun şekilde meydana gelir. Bununla birlikte her cinsiyetten insan için yoğun stres altında geçen zamanlarda sivilce oluşumu tehlikesi söz konusudur.
Ailesinde klinik düzeyde bir sivilce şikayeti yaşayan kimse olmayan kişilerde bile sivilce sorunu görülebilmektedir. Buna karşın aile bireylerinde iz bırakıcı şekilde şiddetli bir sivilce rahatsızlığı öyküsü bulunan kişilerde sivilce sorunları normalden erken başlayabilir ve daha uzun sürebilir. Bu nedenle ailesinde ciddi sivilce sorunu öyküsü bulunan kişiler, tedaviye daha erken başlamalıdırlar.
Sivilcelerin en yaygın görüldüğü bölge yüzümüzdür. Ancak omuzlar, sırt, saçlı deri, göğüs gibi bölgelerde de sivilce şikayeti yoğun şekilde görülebilmektedir. Ciddi bir sağlık sorunu olmasa bile iz bırakma tehlikesi sivilceleri önemsememizi gerektirir. Estetik ve dolayısıyla sosyal problemlere neden olduğu için sivilceler tedavi edilmelidir. Sivilce izleri bazı kişilerde kalıcı olabilmektedir. Bu gibi durumlarda uzman bir dermatolog hekime başvurarak tanı ve tedavi sürecini başlatmanız gerekir.
Sivilceler tedavi edilebilen bir cilt sorunudur. Fakat her sivilce için aynı tedavi uygulanmaz. Bu yüzden kulaktan dolma bilgiler veya tavsiye üzerine kullanılan ilaçlarla değil, dermatologlar tarafından kişiye ve ihtiyaçlarına özgü bir planlama ile tedavi edilmelidir. Tedavi için kullanılacak yöntem ve tedavinin süresi kişinin genel sağlık durumuna, sivilce sorununun şiddetine, yaygınlığına göre şekillenmektedir. Sivilce tedavisi bir veya iki hafta içerisinde tamamlanan kısa süreli bir tedavi değildir. Kişinin bunun uzun bir süreç olduğunu bilerek tedaviye başlaması gerekir. Düzensiz sivilce tedavilerinin herhangi bir anlamı yoktur.
Sivilce tedavisinde antibiyotiklerden, hormonal ilaçlardan ve vitamin takviyelerinden faydalanılmaktadır. Sivilcenin türüne göre doktorunuz bu seçeneklerden birini tercih eder ve uygular. Bunlara ek olarak bazı vakalarda kimyasal peeling, kistlerin boşaltılması, lazer tedavileri, siyah nokta çıkartma, kortizon enjeksiyonu gibi farklı tedavi seçenekleri de değerlendirilmektedir.
Yüzeysel şekilde kullanılan azelaik asit, salisilik asit, sülfürlü karışımlar, antibiyotikler ve retinoik asit gibi yöntemlere karşı direnç gösteren, kistik ve iz bırakan sivilceler söz konusuysa, hastanın da onayı alınarak A vitamini uygulamasına başvurulur. Ancak yüksek dozda A vitamini uygulamak, başvurulacak son çözümdür. Bu uygulama kan tahlilleri eşliğinde, belirli dozlarda ve mutlaka bir dermatolog kontrolünde gerçekleştirilmelidir.
Sivilce izlerinin giderilmesi için kullanılan yöntemleri sıralamamız gerekirse:
Sivilce izlerinin tedavisinde lazerli uygulamalardan da faydalanılmaktadır. Sivilce izlerinin görünümünü minimum seviyeye indirmek amacıyla uygulanan lazer tedavisinde izlerin yer aldığı doku, kontrollü biçimde tahriş edilir. Bu bölgede tahrip edilen cilt hücreleri kendilerini yenilemeye başlar. Kollajen üretiminin tetiklenmesi ile birlikte zamanla sivilce izleri silikleşmeye başlar. Ancak lazerli tedaviler aktif sivilceler için uygun bir yöntem değildir. Bununla birlikte esmer ten rengine sahip kişiler için de lazerli tedaviler uygun değildir. Lazerli tedavilerin size uygun olup olmadığına uzman doktorunuz karar verebilir.
Siz de sivilce ve sivilce izlerinden şikâyetçiyseniz Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Doktor Fatma Menteş’le iletişime geçerek tanı ve tedavi süreçlerini başlatabilirsiniz.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.